Anne her zaman sabahları erken kalkar.
- Mother always gets up early in the morning.
Her sabah yürüyüşe çıkarım.
- I take a walk every morning.
O bana yarın sabah onda varacağını söyleyen bir mektup gönderdi.
- He sent me a letter saying that he'd arrive at ten tomorrow morning.
Erkek kardeşim yarın sabah geliyor.
- My brother is arriving tomorrow morning.