more remote or longer of two

listen to the pronunciation of more remote or longer of two
Englisch - Türkisch

Definition von more remote or longer of two im Englisch Türkisch wörterbuch

far
{s} uzak

Onun çalışması kabul edilebilir, ama mükemmel olmaktan uzak. - His work was acceptable, but far from excellent.

Havaalanı ne kadar uzak? - How far away is the airport?

far
{s} öbür
far
alıs
far
çok

Bir şey alamayacak kadar çok uzak. - To take something too far.

Jon, Tom'dan çok daha çekicidir. - Jon is far more attractive than Tom.

far
uzağa

Biz dinlenmeden daha uzağa gidemeyiz. - We cannot go any farther without a rest.

Tom ne kadar uzağa gittiğini görmek için kilometre sayacını kontrol etti. - Tom checked his odometer to see how far he'd driven.

far
ötedeki
far
bir hayli
far
daha uzaktaki
far
pek çok
far
öte

Onlar üç mil öteye yürüdü. - They walked three miles farther.

Onun modernizasyonu beklentilerimin çok ötesindeydi. - Its modernization was far beyond my expectations.

far
{s} mesafe katetmiş
far
Allah esirgesin
far
ilerlemiş
far
uzakta

Tom bizden uzakta olmayan kirasız küçük bir evde yaşıyordu. - Tom was living rent-free in a small house not too far from us.

O, otelden çok uzakta değildir. - It is not far away from the hotel.

far
(sıfat) uzak, ırak, öbür, öteki, mesafe katetmiş
far
-den uzak; uzağa; uzakta: He's never journeyed far from Istanbul. İstanbul'dan uzağa hiç seyahat etmedi. They didn't go far. Uzağa
far
{s} ırak

Gözden ırak olan, gönülden ırak olur. - Far from eye far from heart.

far
Far East Uzak Doğu
Englisch - Englisch
far

He moved to the far end of the state. She remained at this end.

more remote or longer of two

    Silbentrennung

    more re·mote or long·er of two

    Türkische aussprache

    môr rimōt ır lônggır ıv tu

    Aussprache

    /ˈmôr rēˈmōt ər ˈlôɴɢgər əv ˈto͞o/ /ˈmɔːr riːˈmoʊt ɜr ˈlɔːŋɡɜr əv ˈtuː/
Favoriten