moral perception or appreciation

listen to the pronunciation of moral perception or appreciation
Englisch - Türkisch

Definition von moral perception or appreciation im Englisch Türkisch wörterbuch

sense
{f} algılamak
sense
{i} hissetme
sense
{i} duygu

Tom'un modern resim için estetik duygusu vardır. - Tom has an aesthetic sense for modern painting.

Taro güçlü bir sorumluluk duygusuna sahiptir. - Taro has a strong sense of responsibility.

sense
{i} sağduyu

Tom Mary'nin ondan yapmasını istediğini yapmak için oldukça çok fazla sağduyuya sahiptir. - Tom has way too much common sense to do what Mary's asking him to do.

Diğer bir deyişle, sağduyudan şüphelenmelisin. - In other words, you should doubt common sense.

sense
(Tıp) sanse
sense
doğrultu
sense
hasse
sense
anlayış

Öğretmenimizin harika bir espri anlayışı var. - Our teacher has a wonderful sense of humor.

Ne yazık ki onun espri anlayışı yok. - It is a pity that he has no sense of humor.

sense
genel düşünce
sense
zekâ
sense
dili anlamak
sense
dirayet
sense
akıl
sense
{f} anlamak

Gerçekten onun ne kastettiğini anlamak için yeterli aklı vardı. - She had enough sense to understand what he really meant.

sense
(Tıp) His, duygu, duyu, sensus
sense
muhakeme
sense
{i} anlama

Ben ne olduğunu anlamaya çalışıyordum. - I was trying to make sense of what had happened.

Espriden anlamayan insan, çiçeksiz çayır gibidir. - People with no sense of humor are like meadows with no flowers.

sense
(isim) duyu, duygu, manâ, us, his, sezme, hissetme, sağduyu, algı, anlama, bilincinde olma, anlam, amaç, niyet, düşünce, kanı, eğilim, yön
sense
{i} eğilim
sense
{f} duyarlı olmak
Englisch - Englisch
sense
moral perception or appreciation

    Silbentrennung

    mor·al per·cep·tion or ap·pre·ci·a·tion

    Türkische aussprache

    môrıl pırsepşın ır ıprişieyşın

    Aussprache

    /ˈmôrəl pərˈsepsʜən ər əˌprēsʜēˈāsʜən/ /ˈmɔːrəl pɜrˈsɛpʃən ɜr əˌpriːʃiːˈeɪʃən/
Favoriten