monoplane

Englisch - Türkisch

Definition von monoplane im Englisch Türkisch wörterbuch

tek düzlemli uçak

(isim) tek kanatlı uçak

(Askeri) TEK SATIHLI TAYYARE: Yalnız bir ana taşıyıcı sathı bulunan uçak. Bu satıh, bazen, gövde tarafından ikiye bölünür. Dört tip tek satıhlı uçak vardır. Ayrıca bakınız: "high wing monoplane", "low wing monoplane", "midwing monoplane" ve "parasol monoplane"

{i} tek kanatlı uçak

Relevante Übersetzungen

plural of monoplane

tek kanatlı uçak çoğul

high wing monoplane

(Askeri) ÜSTTEN KANATLI UÇAK: Bu uçaklarda, kanatlar gövdenin tamamen veya kısmen üst kısmına monte edilmiştir. Bak. "monoplane"

low wing monoplane

(Askeri) ALTTAN KANATLI TEK SATIHLI UÇAK: Kanatları tamamen veya kısmen gövdenin altında bulunan bir uçak. Bak. "monoplane"

midwing monoplane

(Askeri) ORTADAN KANATLI TEK SATIHLI TAYYARE: Bu tip tayyarede kanatlar, gövdenin üst ve alt kısımlarının hemen ortasında bulunur. Ayrıca bak. "monoplane"

parasole monoplane

(Askeri) ŞEMSİYE KANATLI TEK SATIHLI UÇAK: Bak. "monoplane"

Englisch - Englisch

Definition von monoplane im Englisch Englisch wörterbuch

An airplane that has a single pair of wings

{i} airplane with a single wing extending to both sides of the plane

a plane with only one wing on each side biplane

an airplane with a single wing

Relevante Übersetzungen

monoplane flying fish

having only pectoral fins enlarged

monoplanes

plural of monoplane

Silbentrennung

mon·o·plane

Türkische aussprache

mänıpleyn

Aussprache

/ˈmänəˌplān/ /ˈmɑːnəˌpleɪn/

Etymologie

[ 'mä-n&-"plAn ] (noun.) 1907. Formed as mono- +‎ plane, by analogy with biplane; compare the French monoplan, as well as the earlier English aeroplane, multiplane, and triplane.