Şişman kadın bir maymun tutuyordu.
- The fat woman was holding a monkey.
Dağın üzerinde bir sürü maymun var.
- There are many monkeys in the mountain.
Araştırmacılar bir video oyunu oynamak için maymunları eğitti.
- The researchers trained monkeys to play a video game.
Please don't monkey with the controls if you don't know what you're doing.
Stop misbehaving, you little monkey!.