moderately large; considerable

listen to the pronunciation of moderately large; considerable
Englisch - Türkisch

Definition von moderately large; considerable im Englisch Türkisch wörterbuch

pretty
şirin

Olmak istediğinizde oldukça şirin olabilirsiniz. - You can be pretty charming when you want to be.

Beşikteki bebek çok şirindir. - The baby in the cradle is very pretty.

pretty
{s} sevimli

Sevimli olan bir kızı var. - He has a daughter who is pretty.

Sanırım Tom da oldukça sevimli. - I think Tom is pretty cute, too.

pretty
oldukça

Senden oldukça memnunum. - I am pretty pleased with you.

O oldukça güzel söyledi. - She sang pretty well.

pretty
{s} cici
pretty
cost a pretty penny ç
pretty
akça pakça
pretty
şeker
pretty
yakşı
pretty
bir hayli
pretty
iyi

Tom Mary'yi oldukça iyi biliyor. - Tom knows Mary pretty well.

Tom her şeyin iyi gideceğinden oldukça emin. - Tom is pretty sure everything will go well.

pretty
epeyce

Tom epeyce utangaç, değil mi? - Tom is pretty shy, isn't he?

Tom'un bize inanmadığından epeyce eminim. - I'm pretty sure Tom doesn't believe us.

pretty
(sıfat) güzel, hoş, cici, hayli, sevimli, zarif
pretty
{s} zarif
pretty
a pretty mess berbat iş
pretty
(zarf) epeyce, bayağı, çok, oldukça
pretty
dili epey büyük
pretty
{s} hayli
pretty
çok

Tom oldukça çok şey yiyebilir. - Tom can eat pretty much anything.

Jane çok güzel ve nazik. - Jane is very pretty and kind.

pretty
pretty difficult hayli güç
Englisch - Englisch
pretty

What did you do to your hair? The answer could be worth a pretty penny for L'Oreal.

moderately large; considerable
Favoriten