moderate; sparing; frugal

listen to the pronunciation of moderate; sparing; frugal
Englisch - Türkisch

Definition von moderate; sparing; frugal im Englisch Türkisch wörterbuch

easy
rahat

Seni rahat ettirebilmek için elimden gelen her şeyi yaparım. - I'll do whatever I can to make it easy for you.

İki kadın parktaki bir bankta rahat ediyorlar. - Two women are taking it easy on a bench in the park.

easy
kolay

İngilizce konuşmak kolay değildir. - Speaking English isn't easy.

İngilizce konuşmak kolay değildir. - Speaking English is not easy.

easy
{s} basit

Bu İngilizce roman, bir haftada okunacak kadar basit değil. - This English novel is not easy enough for you to read in a week.

Şeyleri her zaman çok basite alıyorsun. - You always take things too easy.

easy
varlıklı
easy
eziyetsiz
easy
sehil
easy
sorunsuz
easy
kolayca

İstatistikler kolayca yanlış yorumlanabilir. - Statistics are easy to misinterpret.

Evim istasyona kolayca ulaşılabilecek bir yerde. - My house is within easy reach of the station.

easy
kolaylıkla

Bu elektronik sözlüğün işe yarar şeylerinden biri herhangi bir yere kolaylıkla taşınabilmesidir. - The convenient thing about this electronic dictionary is that it's easy to carry anywhere.

easy
asanlıkla
easy
asan
easy
{s} doğal

Kendi ana dilinde doğal ses çıkarmak ve ana dilin olmayan bir dilde doğal olmayan ses çıkarmak çok kolaydır. - It's very easy to sound natural in your own native language, and very easy to sound unnatural in your non-native language.

Radyoda doğal olarak konuşmak kolay değil. - It is not easy to speak naturally on the radio.

easy
{s} serbest
easy
{s} huzurlu
easy
z., k.dili. kolayca, rahatça
easy
(sıfat) basit, kolay, zahmetsiz, rahat, dertsiz, huzurlu, zevkli, uysal, serbest, doğal
easy
{s} uysal

Doğuştan oldukça uysal bir adam. - He is by nature quite an easy-going man.

Tom babası kadar uysal görünüyor. - Tom seems as easy-going as his father.

easy
{s} zevkli
Englisch - Englisch
easy
moderate; sparing; frugal
Favoriten