mobben

listen to the pronunciation of mobben
Englisch - Türkisch

Definition von mobben im Englisch Türkisch wörterbuch

bullying
zorbalık

O, kendine yapılan zorbalık üzerine kara kara düşündü. - She brooded over the bullying done to her.

Zorbalık ciddi bir problemdir fakat onu saf dışı bırakmaya çalışmanın tamamen gerçekçi bir teklif olmadığını anlamak zorundayız. - Bullying is a serious problem, but we have to understand that setting out to eliminate it entirely isn't a realistic proposition.

bullying
kabadayılık
bullying
dayılık
harassment
usanç
harassment
sıkıntı
bullying
Ezici taciz
harassment
{i} sinirlendirme
harassment
{i} usandırma
harassment
{i} rahatsızlık

O, rahatsızlık değildi. - It wasn't harassment.

harassment
{i} sıkma
harassment
(Askeri) TACİZ ETME: Ana hedefi, bir birliğe, tesise veya ciddi zayiat veya zarar verdirmekten çok faaliyetlerini engellemek olan eylem