mittagszeit

listen to the pronunciation of mittagszeit
Englisch - Türkisch

Definition von mittagszeit im Englisch Türkisch wörterbuch

lunchtime
öğle

Öğle yemeği arasına kadar Boston'a varmalıyım. - I should get to Boston by lunchtime.

Öğle yemeği saatine kadar burada olması gerekiyor. - She's supposed to be back by lunchtime.

lunch break
öğle arası
lunchtime
öğlen vakti
lunchtime
yemek vakti
noonday
öğleyin
lunchtime
öğlen vakti, yemek vakti
noon time
öğle zamanı
noonday
öğle vakti
lunch break
öğle tatili
noonday
öğle
noonday
(isim) öğle vakti
Deutsch - Englisch