Sen yanlış anlaşılansın.
- You're misunderstood.
Yanlış anlaşılabilen herhangi bir şey olacaktır.
- Anything that can be misunderstood will be.
Tom Mary'yi yanlış anlamış görünüyor.
- Tom seems to have misunderstood Mary.
Biraz anlamak yanlış anlamaktan daha iyidir.
- Better to understand a little than to misunderstand.
Bir yanlış anlaşılma olduğu görülüyor.
- It seems that there was a misunderstanding.
Beni yanlış anlamayın.
- Don't misunderstand me.
... Now, I don’t want to be misunderstood. I explained to my student that I actually thought ...