Yaşlı kadın bana somurtkanlık ve güvensizlikle baktı.
- The old woman looked at me with surliness and mistrust.
Güvensizlik güvenliğin anasıdır.
- Mistrust is the mother of safety.
Yaşlı kadın bana öfkeyle ve kuşkuyla baktı.
- The old woman looked at me with surliness and mistrust.
Güvensizlik güvenliğin anasıdır.
- Mistrust is the mother of safety.
Arkadaşlarımıza güvenmemek onlar tarafından aldatılmaktan daha aşağılayıcıdır.
- It is more ignominious to mistrust our friends than to be deceived by them.
Arkadaşlarımıza güvenmemek onlar tarafından aldatılmaktan daha aşağılayıcıdır.
- It is more ignominious to mistrust our friends than to be deceived by them.
Arkadaşlarımıza güvenmemek onlar tarafından aldatılmaktan daha aşağılayıcıdır.
- It is more ignominious to mistrust our friends than to be deceived by them.
Their light blown out in some mistrustful wood. William Shakespeare.