Onlar misyonlarını tamamladılar.
- They accomplished their mission.
Eğer senin düzenli desteğin olmasa, benim misyonum başarısızlıkla sonuçlanırdı.
- But for your steady support, my mission would have resulted in failure.
Tom görevin durdurulmasından yanaydı.
- Tom was in favor of aborting the mission.
O görevini yerine getirdi.
- He accomplished his mission.
Hükümet ordunun Okinawa'ya bir afet yardımı heyeti göndermesini istedi.
- The government asked the army to send a disaster relief mission to Okinawa.
Kabine ordudan Okinawa'ya bir afet yardımı heyeti göndermesini istedi.
- The cabinet asked the army to send a disaster relief mission to Okinawa.
Yapacak bir işim var.
- I have a mission to accomplish.
Tom görevini terk etti ve işinden ayrıldı.
- Tom abandoned the mission and quit his job.
Kendini Afrika'da ki misyon çalışmasına adadı.
- She devoted herself to mission work in Africa.
1859'dan itibaren, Amerika'dan Protestan misyonerler gelmeye başladı ve Katolik ve de Rus Ortodoks kiliseleri de misyonerlik çalışmalarına aktif olarak dahil oldular.
- From 1859, Protestant missionaries from America started to arrive, and the Catholic and Russian Orthodox churches also became actively involved in missionary work.
NASA Galileo'nunkine benzeyen jeneratörler taşıyan 22 uzay uçuşunun üçünün kazayla sonuçlandığını söylüyor.
- NASA says three of 22 space missions that carried generators similar to Galileo's ended in accidents.
NASA'nın Juno misyonunun temel hedefi Jüpiterin kökeni ve evrimini anlamaktır.
- The principal goal of NASA's Juno mission is to understand the origin and evolution of Jupiter.
Bu çok gizli bir özel görevdir.
- This is a top secret mission.
Misyon başkalarına hizmet vermeye devam etmektedir.
- The mission remains to serve others.
... with nato allies to carry out to narrow missions ...
... And I figured we had to do two missions, because if we only ...