Tom is extremely thankful to Mary for her help.
- Tom Mary'ye onun yardımı için son derece minnettar.
I am very thankful to you for your advice.
- Tavsiyeniz için size çok minnettarım.
What do I have to be grateful for?
- Ne için minnettar olmak zorundayım?
What do you have to be grateful for?
- Ne için minnettar olmak zorundasın?
I'm grateful for the invitation.
- Ben, davet için minnettarım.
I'm very grateful to you for your help.
- Yardımınız için size çok minnettarım.
I am much obliged to you for your kindness.
- Ben nezaketin için sana çok minnettarım.
I'd be much obliged if you could give me a lift into town.
- Beni kasabaya kadar götürebilirsen çok minnettar olurum.
I will not be beholden to special interests.
- Ben özel ilgilere minnettar olmayacağım.
He will not be beholden to special interests.
- O özel ilgilere minnettar olmayacak.
The crowd is appreciative.
- Kalabalık minnettardır.
The crowd is appreciative.
- Seyirci minnettardır.