Türkisch - Englisch
Definition von minik im Türkisch Englisch wörterbuch
- tiny
In Dutch folklore, kabouters are tiny people who live underground.
-Hollanda halk biliminde kabouterler yer altında yaşayan minik insanlardır.
Tom carefully transplanted the tiny tomato seedlings into his vegetable patch.
-Tom sebze bahçesine minik domates fidelerini dikkatlice dikti.
- minute
Minute particles are hard to see with the naked eye.
-Minik parçacıkları çıplak gözle görmek zordur.
- petit
- weensy
- wee
- weenie
- dear
- small and sweet
- micro
- teeny
- cute little thing or person; toddler, tot
- teeny weeny
- small
- tiny and adorable, very small and cute
- petite
- diminutive, dear, small and sweet
- diminutive
- minuscule
- matıan
- minik domuz
- piggy
- minik kıvrım
- (Bilgisayar) microbend
- minik kuş
- dickey bird
- minik kuş
- dickey
- minik kuş
- dicky
- minik kuş
- birdie
- minik noktalı çalı kriketi
- (Hayvan Bilim, Zooloji) tiny speckled bush-cricket
- minik sinek
- (Hayvan Bilim, Zooloji) tiny fly
- minik çalı kriketi
- (Hayvan Bilim, Zooloji) small bush-cricket
- kokteyllerde sunulan minik sandviç
- canape
- uçak kazasına neden olduğuna inanılan minik cin
- gremlin
- çiçeği oluşturan minik çiçeklerden her biri
- floret
Relevante Übersetzungen
Türkisch - Türkisch
Definition von minik im Türkisch Türkisch wörterbuch
- Küçük ve sevimli