Avustralya'da her gün bir milyon tonun üzerinde kömür çıkarılıyor.
- More than one million tons of coal are mined each day in Australia.
Onlar bu kasabada 350 yıldır demir çıkardılar.
- They mined iron in this town for 350 years.
Bir mayının üzerinden sürdü ve onun cipi patladı.
- He drove over a land mine and his jeep blew up.
Mayınlar olduğu için nevigasyon zordu.
- Navigation was difficult because there were mines.
Senin fikrinle benimki arasında temel bir fark vardır.
- There is a fundamental difference between your opinion and mine.
Onun evi benimkinin çevresindedir.
- Her house is in the neighborhood of mine.
Bu maden gelecek ay kapanacak.
- This mine will close down next month.
Bir kömür madeninde yıllarca çalışmaktan hastanın akciğer dokusu hasar gördü.
- The patient's lung tissue was damaged from years of working in a coal mine.
Onun bisikleti benimkinden daha iyi.
- Her bike is better than mine.
Masadaki hesap makinesi benim.
- The calculator on the table is mine.
İl, maden kaynaklarınca zengindir.
- The province is rich in mineral resources.
Bölge maden kaynakları açısından oldukça zengindir.
- The region is relatively rich in mineral resources.
Onlar bu kasabada 350 yıldır demir çıkardılar.
- They mined iron in this town for 350 years.
Avustralya'da her gün bir milyon tonun üzerinde kömür çıkarılıyor.
- More than one million tons of coal are mined each day in Australia.
Madencilik ile ilgili olan Minecraft adlı bir oyun var.
- There’s a game called Minecraft that is about mining.
Crater of Diamonds State Park is the only place in the world where visitors can mine their own diamonds.
We had to slow our advance after the enemy mined the road ahead of us.
... mined per year in the world. ...
... that could be mined to help us make better decisions about ...