Küçük şeyler küçük zihinleri eğlendirir.
- Small things amuse small minds.
Albert Einstein Yirminci yüzyılın en parlak zihinlerinden biri olarak kabul edilir.
- Albert Einstein is considered one of the most brilliant minds of the twentieth century.
Gözlemlememiz için en iyi politika kendi işimizi önemsemektir.
- The best policy for us to observe is to mind our own business.
Sen bir zihin okuyucusu musun?
- Are you a mind reader?
Sansür dört harfli kelimenin kendisinden daha çok kirli zihinleri besler.
- Censorship feeds the dirty mind more than the four-letter word itself.
Çok sayıda insan çok sayıda akıl.
- So many men, so many minds.
İnsan paranın zaman olduğunu akılda tutmalıdır.
- One should bear in mind that time is money.
Takımımız şampiyonluğu kazandığında kafam rahatladı.
- It took a load off my mind when our team won the championship.
Kafan tek taraflı çalışıyor.
- You've got a one-track mind.
Biz neredeyse birbirimizin düşüncelerini okuyabiliriz.
- We can just about read each other's minds.
Bir yürüyüş gitme düşüncem yok.
- I have no mind to go for a walk.
Onun çok hızlı bir hafızası var.
- She has a very quick mind.
Tom çocuklar yedikten sonra yemek yemeye önem vermediğini söyledi.
- Tom said he didn't mind eating after the children ate.
Sakıncası yoksa bir süre burada dinlenmek istiyorum.
- If you don't mind, I'd like to rest here for a while.
Dinle bak, çocuklar büyüklerine itaat etmelidir.
- Children should obey their elders, mind you.
Tom, her zaman açık fikirli olmaya çalışıyor.
- Tom always tries to keep an open mind.
Aklıma iyi bir fikir geldi.
- A good idea came to mind.
Bir yapının inşa edilebilmesinden önce mimarın zihninde yüzlerce kez canlandırılması gerekir.
- A building, before it can be constructed, has to be visualized hundreds of times in the mind of an architect.
Orada olsaydı, hareketlerine dikkat etmeni söylerdi.
- If he'd been there, he'd have told you to mind your manners.
Tom uyarıma dikkat etti.
- Tom was mindful of my warning.
Beyin her akıl, ruh ve kas enerjisinin merkezidir.
- The brain is the center of every mind, soul, and muscle energy.
Dan, Linda'nın ruhsal durumu hakkında endişeliydi.
- Dan was worried about Linda's state of mind.
O, fikrini özgürce konuştu.
- He spoke his mind freely.
Özgürlük aklın bir halidir.
- Freedom is a state of mind.
Tom zeka oyunları oynamayı seviyor.
- Tom likes to play mind games.
Onun çevik bir zekası var.
- He has a nimble mind.
Zihni arzularla dolu olmayanl biri için korku yoktur.
- There is no fear for one whose mind is not filled with desires.
Arzunun aklını kontrol etmesine izin verme!
- Don't let desire control your mind!
Tom aklına gelen ilk şeyi söyleme eğilimindedir.
- Tom tends to say the first thing that comes to his mind.
Onun çevik bir zekası var.
- He has a nimble mind.
Tom zeka oyunları oynamayı seviyor.
- Tom likes to play mind games.
Beyin her akıl, ruh ve kas enerjisinin merkezidir.
- The brain is the center of every mind, soul, and muscle energy.
Adamın yüzünü hatırlıyorum fakat adını hatırlayamıyorum.
- I remember the man's face but I can't call his name to mind.
Hastanedeki randevumu unuttum. Neden bana hatırlatmadın?
- My appointment at the hospital completely slipped my mind. Why didn't you remind me?
Tekeri çalıştır, sen bu soruyu çözebilirsin.
Person B: More like fools seldom differ in this case.
apart from road patrols they worked with the infantry and SAS, patrolled rivers in canoes, and carried out 'hearts & minds' programmes in the villages. .
You are losing your mind.
Despite advancing age, his mind was still as sharp as ever.
He was one of history’s greatest minds.
My mind just went blank.
Is the land where all's forgot.
I wouldn't mind an ice cream right now.
The mind is that part of our being which thinks and wills, remembers and reasons; we know nothing of it except from these functions.
I'm of two minds about Vegas. I think Vegas is strange, and I don't know where their water comes from. But as a town and a place for an entertainer, there's . . . no other place you can go to where you can just sit and do six weeks at a time and have your band and your staff be so happy.
My niece is in two minds about whether or not she will come and visit me this summer.
... We need to have healthy minds. ...
... subconscious minds get programmed by the time we're ...