Ben mektubu yazmayı bitirdiğimde, seni yaklaşık olarak tepenin iki mil ötesindeki göle götüreceğim.
- When I have finished writing the letter, I will take you to the lake about two miles beyond the hill.
Ben, kıyıdan yaklaşık bir mil ötede bir balıkçı teknesi gördüm.
- I saw a fishing boat about a mile off the shore.
O gün projemizde önemli bir dönüm noktasıydı.
- That day was an important milestone in our project.
five miles over the speed limit.
The runners competed in the mile.
... sub-four-minute mile. ...
... And then Roger Bannister ran the mile in 3 ...