Lütfen ona bir göz atmama izin verir misin?
- Will you kindly let me have a look at it?
Lütfen kendi işine bak.
- Kindly mind your own business.
Kız atına kibarca davrandı.
- The girl treated her horse kindly.
Tom soruyu kibarca yanıtladı.
- Tom kindly answered the question.
O nazikçe soruyu cevapladı.
- He kindly answered the question.
Beni nazikçe istasyona götürdü.
- He kindly drove me to the station.
Aceleciliği ve sabırsızlığı hoş karşılamam.
- I don't take kindly to pushiness or impatience.
Bizim öğretmenimiz hem sert hem de yumuşak huyludur.
- Our teacher is at once stern and kindly.