mighty, strong, potent, efficacious

listen to the pronunciation of mighty, strong, potent, efficacious
Englisch - Türkisch

Definition von mighty, strong, potent, efficacious im Englisch Türkisch wörterbuch

powerful
{s} güçlü

Kritik anlarda en güçlülerin bile zayıflara ihtiyacı vardır. - In critical moments even the very powerful have need of the weakest.

Japonya Asya'da daha güçlü hale geliyordu. - Japan was becoming more powerful in Asia.

powerful
{s} kuvvetli

O senden daha kuvvetli. - She's more powerful than you.

powerful
powerfulnesskudretlilik
powerful
kuvvet

O senden daha kuvvetli. - She's more powerful than you.

powerful
kuvvetle
powerful
powerfully kudretle
powerful
ensesi kalın
powerful
muhteşem
powerful
etkili
powerful
{s} yetkili
powerful
tesirli
powerful
keskin

Yer domuzunun güçlü bacakları ve keskin pençeleri var böylece yüksek hızda toprağa tünel kazabilir. - The aardvark has powerful limbs and sharp claws so it can burrow into earth at high speed.

O çiçeğin keskin bir kokusu var. - That flower has a powerful smell.

powerful
{s} nüfuzlu
powerful
dili çok miktarda
powerful
sert etkili
powerful
yetki veya nüfuzu olan
powerful
{s} çok miktarda
Englisch - Englisch
{a} powerful
mighty, strong, potent, efficacious
Favoriten