Bir otlakçı çalışma numarası yapmayan biridir.
- A bum is someone who doesn't pretend to work.
Tren istasyonunda bir serseri gördüm.
- I saw a bum at the train station.
Hawaii'de bir sürü plaj serserisi var.
- There are a lot of beach bums in Hawaii.
Ben bütünüyle berbattım.
- I was totally bummed.
Onun sıska bir sakalı bozuk bir bacağı var.
- He has a scraggly beard and a bum leg.
Benimm dich wie ein Mann!
- Käyttäydy niin kuin mies.
Es war einmal ein armer Mann und eine reiche Frau.
- Olipa kerran köyhä mies ja rikas nainen.
Ein Mensch ist so alt, wie er sich fühlt.
- Mies on niin vanha kuin hän tuntee olevansa.