Konuşmasının ortasında bayıldı.
- He fainted in the midst of his speech.
Tom felaketin ortasında her zaman hakkında gülecek bir şey bulan kişi türüdür.
- Tom is the kind of person that, in the midst of disaster, always finds something to laugh about.
Ruhun karanlık gecesi hayatın ortasındaki ölümdür.
- The dark night of the soul is death in the midst of life.
Hediyen bir çölün ortasındaki bir vahanın keşfi gibiydi.
- Your gift was like discovery of an oasis in the midst of a desert.
... indian to restore the splendor of the roman empire in the midst of ...
... even in the midst of recovery too many americans are working more than ever ...