That didn't have to happen.
- O, meydana gelmek zorunda değildi.
That didn't have to happen.
- O, meydana gelmek zorunda değildi.
This very interesting test reveals your professional personality.
- Bu çok ilginç deney senin mesleki kişiliğini meydana çıkarmaktadır.
We went for a walk in the square.
- Meydanda bir yürüyüşe çıktık.
Something horrible happened in the busy square.
- Kalabalık meydanda korkunç bir şey oldu.
This is the place where the incident took place.
- Burası olayın meydana geldiği yer.
When did the accident take place?
- Kaza ne zaman meydana geldi?
Saint Peter's square, or the Piazza San Pietro, is located in front of St. Peter's Basilica in the Vatican.
- Aziz Petrus meydanı, ya da Piazza San Pietro, Vatikan'daki Aziz Petrus Bazilikasının önünde yer almaktadır.
Everyone in the room was stunned by what happened.
- Odadaki herkes ne meydana geldiğiyle ilgili sersemledi.
The well is in the middle of this plaza.
- Kuyu, bu meydanın ortasındadır.
They defied the laws of the king.
- Onlar kralın yasalarına meydan okudular.