Evde akıllı sayaç takılı.
- This house has a smart meter.
Bu ipin bir metresi 200 yen.
- This rope is 200 yen a meter.
Gölet üç metre derinliğindedir.
- The pond is 3 meters deep.
Bu ağacın etrafı üç metre ölçülür.
- This tree measures three meters around.
Bir metre çapında ve iki metre derinliğinde bir çukur kazmak yaklaşık 2.5 saatimi aldı.
- It took me about two and a half hours to dig a hole one meter in diameter and two meters in depth.
Tom taksi şoförüne taksimetrenin söylediğinin iki katını ödedi.
- Tom paid the taxi driver twice what the meter said.
The 12-metre yachts ... can be sailed efficiently with four paid hands.
This rope is 200 yen a meter.
- Bu ipin bir metresi 200 yen.
It is expected that the tsunami surge will be ten meters or less.
- Tsunami dalgalarının on metre ya da daha az olacağı beklenmektedir.
Between ourselves, he keeps a mistress.
- Aramızda kalsın, onun bir metresi var.
The sea is a harsh mistress.
- Deniz haşin bir metrestir.
The room's area is two and half square meters.
- Odanın alanı iki buçuk metre karedir.
Do you have a tape measure I could borrow?
- Ödünç alabileceğim bir şerit metren var mı?