Senin İngilizce öğretme yöntemin saçmadır.
- Your method of teaching English is absurd.
O, yeni yöntemi benimsedi.
- He adopted the new method.
O metotlarında zamanın gerisindedir.
- He's behind the times in his methods.
Son analizlerde, metotlar çocukları eğitmezler; insanlar eğitir.
- In the last analysis, methods don't educate children; people do.
Tarih yazmak, geçmişten kurtulmanın bir yoludur.
- Writing up history is a method of getting rid of the past.
Tom düzenli, değil mi?
- Tom is methodical, isn't he?
Tom düzenli olarak çalışır.
- Tom works methodically.
Mantık, yanlış sonuca inançla ulaşmanın sistematik bir metodudur.
- Logic is a systematic method of coming to the wrong conclusion with confidence.
Senin metodlarınla hiçbir şekilde aynı fikirde değilim.
- I don't agree with your methods at all.
Tom düzenli olarak çalışır.
- Tom works methodically.
Birçok yabancı dil öğretmeninin sorunu şu ki, onlar öğretim yöntemlerinde yeni teknolojilere hak ettikleri değeri vermiyorlar.
- The problem with many language teachers is that they underrate new technologies in their teaching methods.
Onun yöntemleri bilimsel değildir.
- His methods are not scientific.
Tom düzenli olarak çalışır.
- Tom works methodically.
Tom düzenli, değil mi?
- Tom is methodical, isn't he?
Tom oldukça sistemli.
- Tom is quite methodical.
Mr. Payne's paper aimed at the introduction of a scientific method founded upon rational principles which were altogether unknown to the mass.
... He's going to choose Google+ as his Sign-in method here. ...