mest

Türkisch - Englisch

Definition von mest im Türkisch Englisch wörterbuch: intoxicated
The warmth after the chills intoxicated us. - Titremelerden sonraki sıcaklık bizi mest etti.; rapt; drunk; a light, thin-soled boot (worn indoors or inside shoes); in ecstasy; ecstased; light thin-soled boot; sandal
mest etmek: ravish
mest olmak: intoxicated
mest olmak: to be happy
mest olmak: entranced
mest olmak: have a fit
mest olmak: be happy
mest olmak: happy
mest olmuş bir halde: ecstatically
mest olmuşcasına: ecstatically
mest eden: entrancing
mest eden: enchanting
mest eden: rapturous
mest eden: ravishing
mest etme: enrapturing
mest etmek: inebriate
mest etmek: a) to intoxicate b) to entrance, to enrapture
mest etmek: entrance
mest etmek: enchant
mest etmek: enrapture
mest olma: raptures
mest olma: entrancement
mest olma: ecstacy
mest olma: being enchanted
mest olma: rapture
mest olma durumu: rapturousness
mest olmak: revel
mest olmak: riot
mest olmak: go into raptures
mest olmak: a) to be intoxicated b) to be entranced, to be enraptured
mest olmak: be ecstased
mest olmak: regale
mest olmak: be enchanted
mest olmuş: enrapt
mest olmuş: ecstatical
mest olmuş: rapt
mest olmuş: drunk
mest olmuş: rapturous
mest olmuş: ecstatic
mest olmuş: entranced
mest olmuş bir şekilde: enrapturedly
mest olmuş gibi: enchantedly
mest olmak: be exhilarated
mest etmek: {f} intoxicate

Englisch - Englisch

Definition von mest im Englisch Englisch wörterbuch: the physical universe A word coined from the initial letters of Matter, Energy, Space and Time, which are the component parts (elements) of the physical universe Also used as an adjective to mean "physical"-as in "mest universe," meaning the "physical universe "; Matter, Energy, Space and Time, i e the physical universe; Most

Türkisch - Türkisch

Definition von mest im Türkisch Türkisch wörterbuch: (Osmanlı Dönemi) Sarhoş. Aklı başında olmayan. Kendinden geçercesine haz duymak mânasında "mest olmak" şeklinde kullanılır; (Osmanlı Dönemi) Ayakkabı; Üzerine ayakkabı giyilen kısa konçlu, hafif ve yumuşak bir tür ayakkabı; Abdest için üzerine mesh edilebilen, kısa konçlu, hafif ve yumuşak bir tür ayakkabı; (Osmanlı Dönemi) haz duyarak kendinden geçmek; Sarhoş, kendinden geçmiş, esrik
mest etmek: Kendinden geçirmek
mest olmak: Kendinden geçmek, sarhoş olmak