My colleagues warmly welcomed me.
- Meslektaşlarım sıcak bir şekilde karşıladılar beni.
Mr Turner bade farewell to his colleagues.
- Bay Turner meslektaşlarına veda etti.
The colleague whose husband is French has left for Paris.
- Kocası Fransız olan meslektaşım Paris'e gitti.
We have a colleague in Spain.
- İspanya'da bir meslektaşımız var.
Mary slept with a coworker.
- Mary bir meslektaşı ile uyudu.
I talked to my coworkers about it.
- Onun hakkında meslektaşlarımla konuştum.
He works really hard, and his co-workers respect him for it.
- O gerçekten çok çalışıyor ve onun meslektaşları bunun için ona saygı duyuyor.
Sami made fun of his female co-workers.
- Sami, kadın meslektaşlarıyla dalga geçti.