It is easy to be brave from a safe distance.
- Güvenli bir mesafeden cesur olmak kolaydır.
Each house is within shouting distance of another.
- Her ev diğerine bağırma mesafesindedir.
It's only effective at close range.
- Bu sadece yakın mesafede etkili.
He fired at point blank range.
- O, çok kısa mesafeden ateş etti.
This did not satisfy Mary, and the relationship between them became more distant.
- Bu, Mary'yi tatmin etmedi, onlar arasındaki ilişki daha mesafeli oldu.
Tom is cold, distant and arrogant.
- Tom soğukkanlı, mesafeli ve kibirli.
The lake is a long way from here.
- Göl buradan uzun bir mesafedir.
We've come a long way since then.
- O zamandan beri büyük mesafe kaydettik.
The individual stars in a constellation may appear to be very close to each other, but in fact they can be separated by huge distances in space and have no real connection to each other at all.
- Bir takım yıldızındaki bireysel yıldızlar birbirlerine çok yakın görünebilir fakat aslında onlar uzayda büyük mesafelerle ayrılabilir ve birbirleriyle hiç gerçek bağlantısı yoktur.
The effect of gravity extends from each object out into space in all directions, and for an infinite distance.
- Yer çekimi etkisi her nesneden uzaya doğru her yönde ve sonsuz bir mesafede uzanır.