Ölüm hayatın tamamlayıcı bir parçasıdır.
- Death is an integral part of life.
Bu fabrika, otomobil parçaları üretmektedir.
- This factory manufactures automobile parts.
Bu teori üç kısımdan oluşur.
- This theory consists of three parts.
Teklifin diğer kısımlarını tartıştılar.
- They debated other parts of the proposal.
Her iki taraf savaşa karşı çıktı.
- Both parties opposed war.
Parti Mac tarafından organize edildi.
- The party was organized by Mac.
Bu yol deprem sonucu kısmen yıkıldı.
- This road was partly destroyed in consequence of the earthquake.
Kısmen sizinle aynı fikirdeyim.
- I partly agree with you.
Çocuğunuzun doğumundan sonra işinizi yarım gün yapmalısınız.
- After the birth of your child, you should make your work part-time.
Yarın arkadaşım için doğum günü partisi vereceğim.
- I'm going to give a birthday party for my friend tomorrow.
Meros kesinlikle bir yalancı değildir.
- Meros is certainly not a liar.
Meros kesinlikle bir yalancı değildir.
- Meros is absolutely not a liar.
Görevimi yapmayı planlıyorum.
- I plan on doing my part.
Tom zaten görevini yaptı.
- Tom has already done his part.
Japonca öğrenmenin zor yanı nedir?
- What is the hard part of learning Japanese?
Partide Jack ve Mary'nin yanındaki kimdi?
- Who was at the party beside Jack and Mary?
İş ortakları olarak on yıl sonra, yollarını ayırmaya karar verdiler.
- After ten years as business partners, they decided to part ways.
Parti için sandalyeler ayırtıldı.
- The seats were reserved for the party.
Kimsenin partiden ayrılmak için acelesi yoktu.
- No one was in a hurry to leave the party.
O, evinden ayrılmak istemedi.
- He didn't want to part with his house.