She wondered where Sam was and what he was doing.
- Sam'in nerede olduğunu ve ne yaptığını merak etti.
We all wondered why she had dumped such a nice man.
- Hepimiz onun böyle iyi bir adamı niye terk ettiğini merak ettik.
I bet you're wondering why Tom left so early.
- Tom'un neden bu kadar erken gittiğini merak ettiğine bahse girerim.
I know you're probably wondering why I'm here.
- Neden burada olduğumu muhtemelen merak ettiğini biliyorum.
That's something people wonder about.
- Bu, insanların hakkında merak ettiği bir şey.