I wondered if I could do such a thing.
- Öyle bir şeyi yapabilip yapamayacağımı merak ettim.
Could it be...? Dima wondered. Did I finally get the right Al-Sayib?
- Olabilir miydi...? Dima merak etti. Sonunda doğru Al-Sayib aldım mı?
I still can't help wondering why.
- Sebebini merak etmemek hâlâ elimde değil.
Tom can't help wondering why Mary changed her mind.
- Tom, Mary'nin fikrini niçin değiştirdiğini merak etmekten kendini alamıyor.
That's something people wonder about.
- Bu, insanların hakkında merak ettiği bir şey.