ABD'de, onlardan bilgi almak için insanlara işkence yapmak yasaktır.
- In den USA ist es illegal, Menschen zu foltern, um von diesen Informationen zu erhalten.
İnsanlar sevilmek istiyor.
- Die Menschen möchten geliebt werden.
Kadar iki kişinin birbirini aramadan bulmasıdır.
- Schicksal ist, wenn zwei Menschen sich finden, die sich nie gesucht haben.
Eminim ki halkın seni özlüyordur.
- I'm sure your folks miss you.
Halk müziğinden hoşlanırdım.
- I used to like folk music.
Wilhelm Friedrich Radloff, Türk halklarının tarihini ve folklorunu inceleyen ünlü Alman bilim adamıdır ve Tatar halk dastanlarının ilk koleksiyonunu derlemiştir.
- Wilhelm Friedrich Radloff is the famous German scientist who have studied the history and folklore of Turkic peoples and compiled the first collection of Tatar folk dastans.
O, okullarda kullanım için bir Japon folklor antolojisi derledi.
- He compiled a Japanese folklore anthology for use in schools.
Ben hemen döneceğim, millet.
- I'll be right back, folks.
Orada bekleyin, millet.
- Hang in there, folks.
Bu insanlara bazı içecekler alın.
- Get these folks some drinks.
Hollanda halk biliminde kabouterler yer altında yaşayan minik insanlardır.
- In Dutch folklore, kabouters are tiny people who live underground.
1960'larda halk müziği çok popülerdi.
- In the 1960s, folk music was very popular.
Tom halk müziği ile çok ilgileniyor.
- Tom is very interested in folk music.
Doğaüstü varlıklar var.
- Supernatural beings exist.
Hayvanlara saygı gösterelim çünkü onlar duyarlı varlıklardır.
- Let's respect the animals, because they are sentient beings.
A cat is a miniature lion that loves mice, hates dogs and tolerates humans.
- Die Katze ist ein Miniaturlöwe, der Mäuse mag, Hunde nicht leiden kann und den Menschen toleriert.
Humans were never meant to live forever.
- Die Menschen waren nie dazu gedacht, ewig zu leben.