Onların bulaşıcı bir hastalığı var. - They have an infectious disease.
Onların bulaşıcı bir hastalığı var.
They have an infectious disease.
Senin bir bulaşıcı hastalığın var. - You have an infectious disease.
Senin bir bulaşıcı hastalığın var.
You have an infectious disease.
Pop music is more infectious than elevator music.