My brother was very pleased with the examination result.
- Erkek kardeşim sınav sonucundan çok memnundu.
I am pleased with this watch my father gave me.
- Babamın bana verdiği bu saatten memnunum.
My wife will be glad to see you, too.
- Eşim de seni görmekten memnun olacak.
I'll be glad if you will help me.
- Yardım edersen memnun olurum.
Despite his riches, he's not contented.
- Servetine rağmen, memnun değil.
Tom never was contented.
- Tom asla halinden memnun değildi.
On the whole I am satisfied with the result.
- Bütün olarak ben sonuçtan memnunum.
I'm not satisfied with the restaurant's service.
- Ben restoranın servisinden memnun değilim.
Jane is very content with her job and has no desire to quit it.
- Jane işinden çok memnun ve çıkma arzusu yok.
She was content with her life.
- O, hayatından memnundu.
You should be thankful that you're alive.
- Yaşadığına memnun olmalısın.
Are you happy with the result?
- Sonuçtan memnun musunuz?
Tom wasn't happy about the situation.
- Tom durumdan memnun değildi.
She was glad of my company.
- O benim şirketimden memnundu.
The news delighted him.
- Haber onu memnun etti.
I'm delighted to meet you.
- Seninle tanıştığıma memnun oldum.
I'm grateful that you're safe.
- Güvende olduğuna memnunum.
We're grateful to be alive.
- Hayatta olduğumuz için memnunuz.