I'm pleased to meet you.
- Seninle tanıştığıma memnun oldum.
I am pleased with this watch my father gave me.
- Babamın bana verdiği bu saatten memnunum.
I'll be glad if you will help me.
- Yardım edersen memnun olurum.
I'm so glad I met you.
- Seninle tanıştığıma memnun oldum.
Despite his riches, he's not contented.
- Servetine rağmen, memnun değil.
Now that he's retired, Yves can look forward to a contented and placid life.
- O şimdi emekli, Yves memnun ve sakin bir yaşam için sabırsızlanabilir.
On the whole I am satisfied with the result.
- Bütün olarak ben sonuçtan memnunum.
My boss is not satisfied with my TPS reports.
- Patronum benim TPS raporlarımdan memnun değil.
Now that he's retired, Yves can look forward to a contented and placid life.
- O şimdi emekli, Yves memnun ve sakin bir yaşam için sabırsızlanabilir.
She was content with her life.
- O, hayatından memnundu.
You should be thankful that you're alive.
- Yaşadığına memnun olmalısın.
I'm happy to meet you.
- Seninle tanıştığıma memnun oldum.
I am not happy with my job.
- İşimden memnun değilim.
She was glad of my company.
- O benim şirketimden memnundu.
I found Jane delighted at the play.
- Jane'i partide memnun buldum.
I'm delighted to make your acquaintance.
- Tanıştığımıza memnun oldum.
We're grateful to be alive.
- Hayatta olduğumuz için memnunuz.
I'm grateful that you're safe.
- Güvende olduğuna memnunum.