She gladly accepted his proposal.
- Evlilik teklifini memnuniyetle kabul etti.
I will gladly help you.
- Size memnuniyetle yardımcı olurum.
We welcome submissions.
- Önerileri memnuniyetle karşılıyoruz.
Many Americans welcomed the plan.
- Birçok Amerikalı planı memnuniyetle karşıladı.
I demand satisfaction.
- Ben memnuniyet talep ediyorum.
Anne's mortification was as evident as Gilbert's satisfaction.
- Anne'in moral bozukluğu Gilbert'in memnuniyeti kadar belirgindi.
I had the pleasure of learning that you recently became the manager of the production division.
- Ben son zamanlarda üretim bölümü müdürü olduğunu öğrenmekten memnuniyet duydum.
No matter what your main purpose is in reading, books should never fail to provide contentment and satisfaction.
- Okumaktan asıl maksadın ne olursa olsun, kitaplar sana her zaman memnuniyet ve tatminkârlık duygusu verecektir.
A look of contentment appeared on his face.
- Onun yüzünde bir memnuniyet görüntüsü belirdi.
No matter what your main purpose is in reading, books should never fail to provide contentment and satisfaction.
- Okumaktan asıl maksadın ne olursa olsun, kitaplar sana her zaman memnuniyet ve tatminkârlık duygusu verecektir.
A look of contentment appeared on his face.
- Onun yüzünde bir memnuniyet görüntüsü belirdi.