Everyone has the right to take part in the government of his country, directly or through freely chosen representatives.
- Her şahıs, doğrudan doğruya veya serbestçe seçilmiş temsilciler vasıtasıyla, memleketin kamu işleri yönetimine katılmak hakkını haizdir.
Everyone has the right of equal access to public service in his country.
- Her şahıs memleketin kamu hizmetlerine eşitlikle girme hakkını haizdir.
Tom owns a small piece of land in the country.
- Tom memlekette küçük bir araziye sahiptir.
Books can transport you to faraway lands, both real and imagined.
- Kitaplar sizi hem gerçek hem de hayali uzak memleketlere götürebilir.
Everyone has the right to take part in the government of his country, directly or through freely chosen representatives.
- Her şahıs, doğrudan doğruya veya serbestçe seçilmiş temsilciler vasıtasıyla, memleketin kamu işleri yönetimine katılmak hakkını haizdir.
This view reminds me of my home town.
- Bu manzara bana her zaman benim memleketimi hatırlatıyor.
Tomorrow, I am going to my home town.
- Yarın memleketime gidiyorum.