mehr oder weniger

listen to the pronunciation of mehr oder weniger
Deutsch - Türkisch
az çok
Englisch - Türkisch

Definition von mehr oder weniger im Englisch Türkisch wörterbuch

sort of
çeşit

O bir peri masalından bir çeşit prenses gibi görünüyordu. - She seemed like some sort of princess from a fairy tale.

Bugün ne çeşit televizyon programları var? - What sort of television programs are on today?

sort of
hayli

Tom bir çocuk olarak hayli utangaçtı. - Tom was sort of shy as a kid.

sort of
hayli çeşit
pretty much
hemen hemen

O iş hemen hemen bitti. - That job is pretty much finished.

Bilmen gereken her şey hemen hemen bu. - That's pretty much everything you need to know.

pretty much
oldukça fazla

Onlar oldukça fazla yalnız. - They're pretty much alone.

Tom oldukça fazla evde kalır. - Tom pretty much stays at home.

sort of
bir yerde
sort of
bir bakıma
pretty much
(isim)redeyse, hemen hemen, aşağı yukarı, büyük ölçüde
pretty much
aşağı yukarı
pretty much
neredeyse

Biz neredeyse umudumuzu kaybettik. - We pretty much gave up hope.

Sanırım söylemek istediğim bir şeyi neredeyse tamamen söylemek için yeterince iyi şekilde Fransızca konuşabilirim. - I think I can speak French well enough to say pretty much anything I want to say.

pretty much
büyük ölçüde

Tom toplantıyı büyük ölçüde unuttu. - Tom pretty much forgot about the meeting.

Onu büyük ölçüde aştım. - I've pretty much gotten over it.

sort of
tür

O, ne tür bir oyundur? - What sort of play is it?

O tür şeyi ne tip insan yapardı? - What sort of person would do that kind of thing?