mediocre, usually used negatively in modern usage

listen to the pronunciation of mediocre, usually used negatively in modern usage
Englisch - Türkisch

Definition von mediocre, usually used negatively in modern usage im Englisch Türkisch wörterbuch

indifferent
kayıtsız

Ben ona tamamen kayıtsız değilim. - I'm totally indifferent to it.

Japonya'da bir sürü insan siyasete kayıtsız. - Lots of people in Japan are indifferent to politics.

indifferent
ilgisiz

O, para için oldukça ilgisiz. - He is quite indifferent to money.

Polis konuya ilgisizdi. - The police were indifferent to the matter.

indifferent
{s} aldırışsız
indifferent
{s} ilgisiz; aldırmaz, umursamayan
indifferent
meraksız
indifferent
sıradan
indifferent
nemelazımcı
indifferent
(Tıp) indiferant
indifferent
adamsendeci
indifferent
nötr
indifferent
vasat
indifferent
şöyle böyle
indifferent
orta
indifferent
(Tıp) 1.Belli bir yöne eğilim göstermeyen, yansız, tarafsız
indifferent
(sıfat) kayıtsız, ilgisiz, aldırışsız, şöyle böyle, vasat, berbat, kötü, farksız, lakayt, önemsiz, hissiz
indifferent
(Tekstil) atıl ( hareketsiz, işlemiyen, eylemsiz )
indifferent
(Tıp) Hissiz, duygusuz, kayıtsız
indifferent
Iâkayt
Englisch - Englisch
indifferent