medenin

listen to the pronunciation of medenin
Türkisch - Englisch

Definition von medenin im Türkisch Englisch wörterbuch

medeni
civilised
medeni
civilized

Russia is a threat to the whole civilized world. - Rusya tüm medeni dünya için bir tehdittir.

You could try and be a bit more civilized. - Biraz daha medeni olmayı deneyebilirsin.

medeni
(Hukuk) civil

He was deprived of his civil rights. - O, medeni haklarından mahrum edildi.

Tom is studying the ancient civilizations of the Mediterranean. - Tom Akdenizin eski medeniyetlerinin öğrenimini görüyor.

medeni
medine

Medine medeni bir sehirdir.

medeni
civilized; civil
medeni
law civil
medeni
urbane
Türkisch - Türkisch
Tunus'un illeri
MEDENİ
(Osmanlı Dönemi) Faziletli, terbiyeli, kibâr
MEDENİ
(Osmanlı Dönemi) Medineli. Şehirli
MEDENİ
(Osmanlı Dönemi) Kur'an-ı Kerimin Medine şehrinde nâzil olan âyet ve sureleri
Medeni
(Osmanlı Dönemi) SİVİL
medeni
Kentlileşmiş, kırsallıktan kurtulmuş, uygar
medeni
(Osmanlı Dönemi) faziletli, terbiyeli, kibar; şehirde oturan
medeni
Kentlileşmiş, kırsallıktan kurtulmuş, uygar: "Orada medeni bir insan gibi yaşamak, hasılı oraya yerleşmek istiyordu."- Y. K. Beyatlı
medenin
Favoriten