Yunanistan mali sisteminin çökmesini önlemek için radikal tedbirler alıyor.
- Greece is taking radical measures to prevent a collapse of its financial system.
Virüsün daha fazla yayılmasını engellemek için ciddi tedbirler alınmalı.
- Drastic measures must be taken to prevent the further spread of the virus.
O etkin önlemler alamadı.
- He could not take effective measures.
Onu önlemek için güçlü önlemler aldık.
- We took strong measures to prevent it.
Zamanın ölçüsü nedir?
- What are the measures of time?
Bu ağacın etrafı üç metre ölçülür.
- This tree measures three meters around.
Onu önlemek için güçlü önlemler aldık.
- We took strong measures to prevent it.
Biz trafik kazalarını önlemek için gerekli önlemleri almamız gerekir.
- We must take measures to prevent traffic accidents.
Virüsün daha fazla yayılmasını engellemek için ciddi tedbirler alınmalı.
- Drastic measures must be taken to prevent the further spread of the virus.
Yangın yetersiz tedbirlerle önlenemez.
- Fire cannot be prevented by half measures.