means the person who is the subject of protected health information

listen to the pronunciation of means the person who is the subject of protected health information
Englisch - Türkisch

Definition von means the person who is the subject of protected health information im Englisch Türkisch wörterbuch

individual
birey

Birey ne kadar gururlu olursa, ceza o kadar sert olur. - The prouder the individual, the harsher the punishment.

Bireysel özgürlüklere saygılı olmalıyız. - We must respect individual liberty.

individual
bireysel

Bireysel özgürlük, demokrasinin ruhudur. - Individual freedom is the soul of democracy.

Bir takım yıldızındaki bireysel yıldızlar birbirlerine çok yakın görünebilir fakat aslında onlar uzayda büyük mesafelerle ayrılabilir ve birbirleriyle hiç gerçek bağlantısı yoktur. - The individual stars in a constellation may appear to be very close to each other, but in fact they can be separated by huge distances in space and have no real connection to each other at all.

individual
{s} özgün
individual
{s} özel
individual
{i} şahıs
individual
(sıfat) başlıbaşına, özel, tek, kişisel, bireysel, şahsi, özgün, birbirinden ayrı
individual
(isim) birey, fert, kişi, şahıs
individual
kişi

Bugünlerde, müşteri hizmetlerinde deneyimi olan kişiler arıyoruz. - We are currently looking for individuals who have experience in customer service.

Toplumdaki değişiklikler kişilerden gelir. - Changes in society come from individuals.

individual
individuallyayrı ayrı
individual
tek

Tekil atomlar, molekülleri oluşturmak için diğer atomlarla birleşebilirler. - Individual atoms can combine with other atoms to form molecules.

individual
başlı başına
individual
{s} 1. her ... kendi ...: This decision will be up to the individual agencies. Bu konuda her acente kendi kararını verecek. The individual
individual
insan

Her insan bir bireydir. - Each human being is an individual.

individual
her ... kendi ...: This decision will be up to the individual agencies. Bu konuda her acente kendi kararını verecek. The individual
individual
s. tek, yalnız, ayrı, başlı başına; hususiyeti olan; ferdi, bireyseli. fert, birey, kimse, şahıs; tane
individual
tek kişilik
individual
hususiyeti olan
individual
(Tıp) Kişi, fert
individual
(Tıp) Tek, ayrı, yalnız
individual
(Tıp) Kişiye has, kişisel
Englisch - Englisch
individual
means the person who is the subject of protected health information

    Silbentrennung

    means the per·son who I·s the sub·ject of protected health in·for·ma·tion

    Türkische aussprache

    minz dhi pırsın hu îz dhi sıbcekt ıv prıtektıd helth înfôrmeyşın

    Aussprache

    /ˈmēnz ᴛʜē ˈpərsən ˈho͞o əz ᴛʜē səbˈʤekt əv prəˈtektəd ˈhelᴛʜ ənˈfôrˈmāsʜən/ /ˈmiːnz ðiː ˈpɜrsən ˈhuː ɪz ðiː səbˈʤɛkt əv prəˈtɛktəd ˈhɛlθ ɪnˈfɔːrˈmeɪʃən/
Favoriten