me (as the object of a verb or preposition)

listen to the pronunciation of me (as the object of a verb or preposition)
Englisch - Türkisch

Definition von me (as the object of a verb or preposition) im Englisch Türkisch wörterbuch

myself
kendim

Kendimi tanıtabilir miyim? - May I introduce myself, my name is Lucas.

Kendimi tanıtabilir miyim? - May I introduce myself?

myself
bizzat

Ben bizzat o sorunla karşı karşıyayım. - I'm facing that problem, myself.

Bunu bizzat halletmeliyim. - I have to deal with this myself.

myself
{z} kendim, bizzat, ben: I will come myself. Kendim geleceğim./Bizzat geleceğim. I do not regard myself as a mathematician. Kendimi
myself
kendime

Kendime en çok ihtiyacım olduğunda neredeydim? - Where was I when I needed myself most?

Bir Noel hediyesi olarak kendime bu çok hızlı patlamış mısır makinesini aldım. - I bought myself this superfast popcorn machine as a Christmas present.

myself
ben

Ben onun hikayesine inanamıyorum. - I can't bring myself to trust his story.

Ben sadece kendim adıma konuşabilirim. - I can only speak for myself.

myself
özüme
myself
kendimi

Kendimi tanıtabilir miyim? - May I introduce myself, my name is Lucas.

Kendimi kendi tanrım olarak görüyorum. - I perceive myself as my own god.

myself
özüm
myself
özümü
Englisch - Englisch
myself

Later I realized that the ignorant man that day was not the chief but myself.

me (as the object of a verb or preposition)
Favoriten