I am engaged in a new business.
- Yeni bir işle meşgulüm.
We are engaged in a difficult task.
- Zor bir görevle meşgulüz.
The villagers are occupied mainly with fishing.
- Köylüler özellikle balıkçılık ile meşguldürler.
The house is not occupied now.
- Şu anda ev meşgul değildir.
She has been busy since last week.
- O, geçen haftadan beri meşgul.
My mother is busy preparing supper.
- Annem, akşam yemeğini pişirmekle meşgul.
He was so intent on money-making that he had no time to think of anything else.
- Para kazanmayla o kadar meşguldü ki başka bir şey düşünecek vakti yoktu
He's busier than Taro.
- O Taro'dan daha meşguldür.
I have been busier than the two boys.
- İki erkek çocuktan daha meşgulüm.
Her hands are full taking care of the baby.
- Onun elleri bebekle ilgilenmekle meşgul.
I'm so busy I can't attend the party.
- O kadar meşgulüm ki partiye katılamam.
I have other matters to attend to.
- Meşgul olacak başka meselelerim var.