Belki de bir anlaşma yapabiliriz.
- Maybe we can make a deal.
Sana sık sık sigara içme,o şekilde sigara içme deniliyorsa, düşünmeye başla, belki sigara içmek toplum ahlakına ya da bir şeye yönelik tehdittir.
- When you are constantly told no smoking, no smoking like that, you start thinking, maybe smoking really is a threat to public morals or something.
Belki bana yardımcı olabilirsin.
- Maybe you can help me.
Belki onlar mutlu olabilirler.
- Maybe they can be happy.
Belki de Tom bizi anlamadı.
- Maybe Tom didn't see us.
Belki de bir anlaşma yapabiliriz.
- Maybe we can make a deal.
Sana sık sık sigara içme,o şekilde sigara içme deniliyorsa, düşünmeye başla, belki sigara içmek toplum ahlakına ya da bir şeye yönelik tehdittir.
- When you are constantly told no smoking, no smoking like that, you start thinking, maybe smoking really is a threat to public morals or something.
Geriye dönüp bakıldığında, belki de o fotoğrafı benim bloğa koymamalıydım.
- In retrospect, maybe I shouldn't have posted that photo in my blog.
Perhaps you could learn a thing or two from Tom.
- Maybe you could learn a thing or two from Tom.
Perhaps the only one here who has to do that is Tom.
- Maybe the only one here who has to do that is Tom.