These desks are too small for them.
- Bu masalar onlar için çok küçük.
The teacher asked the students to draw their desks together into a semicircle.
- Öğretmen öğrencilerin hep birlikte masalarını yarım daire şeklinde düzenlemelerini istedi.
There is a book on the table.
- Masanın üzerinde bir kitap var.
There is an apple on the table.
- Masanın üzerinde bir elma var.
A laptop is better than a desktop.
- Bir dizüstü, bir masaüstünden daha iyidir.
I see a flower on the desk.
- Masanın üzerinde bir çiçek görüyorum.