marvelous; profoundly affecting; wonderful

listen to the pronunciation of marvelous; profoundly affecting; wonderful
Englisch - Türkisch

Definition von marvelous; profoundly affecting; wonderful im Englisch Türkisch wörterbuch

incredible
{s} inanılmaz

O, inanılmaz bir hikaye. - That's an incredible story.

Zaman ve para kaybı inanılmaz. - The waste of time and money is incredible.

incredible
{s} akıl almaz
incredible
{s} şaşırtıcı
incredible
{s} k.dili. harika
incredible
in credibilityinanılmaz hal
incredible
çok fazla
incredible
inamlmazlık incrediblyinanılmaz şekilde
incredible
akla hayale gelmez
incredible
müthiş
incredible
süper
incredible
harika

Harika bir iş yaptın. - You did an incredible job.

incredible
{s} olağanüstü

Onun olağanüstü olduğunu düşündüm. - I thought it was incredible.

O hikaye gerçek olmak için çok olağanüstü. - That story is too incredible to be true.

Englisch - Englisch
incredible
marvelous; profoundly affecting; wonderful
Favoriten