Şeytan boyalı olduğu kadar siyah değil.
- The devil is not so black as he is painted.
Tom'un duvarı pembe boyalı.
- Tom painted the wall pink.
Duvarlar sarıyken, yer yeşile boyanmıştı.
- The floor was painted green, while the walls were yellow.
Mary'nin tırnakları parlak kırmızıya boyanmış.
- Mary's nails were painted a bright red.
Tom'un bisikleti o onu kırmızıya boyamadan önce maviydi.
- Tom's bicycle was blue before he painted it red.
Tom geçen yaz evini boyattı.
- Tom had his house painted last summer.