Bütün servetine rağmen hâlâ mutsuzdu.
- For all his wealth, he was still unhappy.
Biz asla düşündüğümüz kadar çok mutlu, nede mutsuz değiliz.
- We are never so happy nor so unhappy as we imagine.
Seni çok mutsuz ettiğim için üzgünüm.
- I'm sorry that I've made you so unhappy.
Eğer çok gülersen mutlusun, eğer çok ağlarsan üzgünsün.
- If you laugh a great deal, you are happy; if you cry a great deal, you are unhappy.