Tom claims that he can taste the difference between these two brands of salt.
- Tom bu iki tuz markası arasındaki farkı tadabileceğini iddia ediyor.
Light-roasted coffee brands remain the most popular.
- Hafif-kavrulmuş kahve markaları en popüler kalır.
I think that is his trademark.
- Bunun onun ticari markası olduğunu düşünüyorum.
The trademark is very well known.
- Ticari marka çok iyi bilinir.
You get a discount if you buy two pairs of brand name shoes.
- Eğer iki çift marka ayakkabı alırsan indirim alırsın.
Mary doesn't want to wear expensive brand name clothes.
- Mary pahalı marka kıyafetler giymek istemiyor.
What make is your car? It is a Ford.
- Araban hangi markadır? O bir Forddur.
I have a watch of Japanese make, which keeps very good time.
- Japon marka bir saatim var. Çok dakiktir.