mark as different; see as different; differentiate; discern, recognize

listen to the pronunciation of mark as different; see as different; differentiate; discern, recognize
Englisch - Türkisch

Definition von mark as different; see as different; differentiate; discern, recognize im Englisch Türkisch wörterbuch

distinguish
{f} anlamak
distinguish
{f} sivriltmek
distinguish
ayrımsamak
distinguish
kendini göstermek
distinguish
ayırmak

İyiyi kötüden ayırmak kolaydır. - It's easy to distinguish good from evil.

Ne yaparsak yapalım, iyi insanları kötü insanlardan dış görünüşlerine bakarak ayırmak imkansızdır. - No matter how we try, it is impossible to distinguish good people from bad people by outward appearances.

distinguish
ayırt etmek

İkizler o kadar benziyorlar ki birini diğerinden ayırt etmek neredeyse imkansız. - The twins look so much alike it's next to impossible to distinguish one from the other.

Onları birbirinden ayırt etmek kolaydır. - They are easy to distinguish from each other.

distinguish
tanımak
distinguish
farkı görmek
distinguish
sivrilmek
distinguish
ayrı kılmak
distinguish
{f} farketmek
distinguish
ayırt et

İyi kahveyi kötü kahveden ayırt etmek için dilini eğitmelisin. - You must educate your tongue to distinguish good coffee from bad.

İkizler o kadar benziyorlar ki birini diğerinden ayırt etmek neredeyse imkansız. - The twins look so much alike it's next to impossible to distinguish one from the other.

distinguish
temayüz etmek
distinguish
kibar
distinguish
distinguished üstün
distinguish
distinguishably farkedilecek surette
distinguish
mükemmel

Bir sakalla mükemmel görüneceğini düşünüyorum. - I think you'd look distinguished with a beard.

distinguish
(fiil) ayırt etmek, ayırmak, ayrım yapmak; seçmek; farketmek, anlamak; sivriltmek
distinguish
fark edilebilir
Englisch - Englisch
{f} distinguish
mark as different; see as different; differentiate; discern, recognize
Favoriten