maps the specified key to the specified value in this dictionary

listen to the pronunciation of maps the specified key to the specified value in this dictionary
Englisch - Türkisch

Definition von maps the specified key to the specified value in this dictionary im Englisch Türkisch wörterbuch

put
açmak
put
atfetmek
put
(Ticaret) satma opsiyonu
put
şişmanlamak
put
çıkarmak

Seni çıkarmak istemiyorum. - I don't want to put you out.

Bu kazak çıkarmak ve giymek için rahat. - This sweater is comfortable to take off and put on.

put
neşretmek
put
oya sunmak
put
bahis tutuşmak
put
{f} yatırım yapmak
put
koşmak
put
fırlatmak
put
{f} atmak

Seni asla bir tehlikeye atmak istemedim. - I never meant to put you in any danger.

Canlı bir ıstakozu kaynar su dolu bir kaba atmak acımasızca. - It's cruel to put a live lobster into a pot of boiling water.

put
{f} bırakmak

Ben geçmişi arkamızda bırakmak istiyorum. - I'd like to put the past behind us.

Onu arkamızda bırakmak zorundayız. - We've got to put that behind us.

put
zorlamak
put
{f} (put, --ting) koymak, yerleştirmek
put
{i} atış

Gitmeden bir şeyler atıştırmalısın. - You should put something in your stomach before you go.

put
hareketsiz
put
reye koymak
put
sabit

Sabit bir biçimde durarak elinden gelenin en iyisini yapmaya çalıştı. - Sitting still he tried to put his best foot forward.

put
{f} yüklemek
Englisch - Englisch
put
maps the specified key to the specified value in this dictionary

    Silbentrennung

    maps the spe·ci·fied key to the spe·ci·fied val·ue in this dic·tion·a·ry

    Türkische aussprache

    mäps dhi spesıfayd ki tı dhi spesıfayd välyu în dhîs dîkşıneri

    Aussprache

    /ˈmaps ᴛʜē ˈspesəˌfīd ˈkē tə ᴛʜē ˈspesəˌfīd ˈvalyo͞o ən ᴛʜəs ˈdəksʜəˌnerē/ /ˈmæps ðiː ˈspɛsəˌfaɪd ˈkiː tə ðiː ˈspɛsəˌfaɪd ˈvæljuː ɪn ðɪs ˈdɪkʃəˌnɛriː/
Favoriten